İRAN PROTESTOLARI 2022: İRAN’DAKİ AZERBAYCAN TÜRKLERİNİN DURUMU İLE İLGİLİ RAPOR
Eylül-Ekim 2022
Azerbaycan insan hakları savunucuları tarafından 2022 İran protestolarına yönelik olarak hazırlanan bu rapor, Azerbaycan Türklerinin İran’da maruz kaldığı insan hakları ihlallerinin son durumunu anlatıyor .Türkler (Azerbaycan Türkleri olarak da tanımlanırlar), İran’daki en büyük etno-dilsel gruptur ve esas olarak Zencan, Kazvin, Hemedan, Alburz ve Tahran eyaletlerinin yanı sıra Türkiye ve Azerbaycan Cumhuriyeti ile çevrili Erdebil, Batı Azerbaycan ve Doğu Azerbaycan’da yaşarlar.
İran hükümeti, ülkenin etnik ve dilsel grupları için hiçbir zaman resmi demografik istatistikler yayınlamadı. Ancak eski İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salehi, Ocak 2011’de Türkiye’ye yaptığı resmi ziyarette İranlıların yüzde kırkının Türkçe konuştuğunu şu şekilde ifade etmiştir:
“Neredeyse aynı dili konuşuyoruz. İranlıların yüzde 40’ı Türkçe konuşuyor. Bu Türkiye ile İran arasında çok büyük bir bağ.”
Azerbaycan Türkleri, Türkmenler ve Kaşkaylar ile etnik bağları göz önüne alındığında, İran’ın Türk nüfusunun %40’ına yakın olduğunu iddia etmektedir. 1925 yılında İran’da Pehlevi hanedanının iktidara gelmesinden sonra hükümet zorunlu asimilasyon politikası uygulamış ve Azerbaycanlıların ülke yönetimindeki etkisi önemli ölçüde azalmıştır.
Dini rejim, İran’daki önceki monarşi gibi, Persler ve Türkler arasındaki hakk farklılıklarını gözardı etti. 1981’de Tebriz’deki ayaklanmayı bastırmak için en ağır silahları kullanan dini rejim, yüzlerce Azerbaycanlı göstericiyi öldürmekten çekinmedi.
Bu rapor, Azerbaycan Türklerine yönelik mevcut ırkçılık ve sistemik ayrımcılığı dikkate alarak, 16 Eylül 2022’de İran’da başlayan protesto dalgasında öldürülen ve tutuklanan Azerbaycan Türklerine odaklanmaktadır. Bunu yapmanın amacı, İran’daki insan hakları ihlallerine ilişkin son raporlardaki söylem dengesini korumak ve sistemli ayrımcılığa maruz kalan bir grup olarak Azerbaycan Türklerinin haklarının “görünmez” kalmamasını sağlamaktır.
Raporun ilk bölümü, gösteriler sırasında tutuklanan veya vurularak öldürülen çok sayıda Azerbaycanlı Türk aktivist hakkında bilgi veriyor.
Raporun ikinci bölümü, ağırlıklı olarak raporun yazarları ve referans olarak kullanılan kaynaklar hakkındadır. Bu bölümde, raporun yazarları ve bu raporu hazırlamak için kullandıkları kaynaklar hakkında bilgi verilmektedir.
Raporun üçüncü bölümü, raporun metodolojisini, veri toplama ve araştırma çerçevesi oluşturma süreçlerini açıklamaktadır.
İran’ın diğer bölgelerinde olduğu gibi Azerbaycanlıların yaşadığı vilayetlerde de halk, diğer etnik ve dini hakların yanı sıra özgürlük talebiyle gösteriler düzenlemeye başladı. Gösteriler başlar başlamaz yetkililer Azerbaycanlıların protestolarını dağıtmaya başladı. Raporda, söz konusu protestolar sırasında Azerbaycan bölgesinde meydana gelen insan hakları ihlalleri tasnif ediliyor. Azerbaycan Hukukçular Derneği İnsan Hakları Komisyonu Başkan Yardımcısı Sina Yusifi’ye göre, protestoların ilk iki haftasında polis ve SEPAH güçleri Tebriz’de 1.700’den fazla protestocuyu tutukladı. Azerbaycan’ın tüm bölgesi için tutuklamaların ölçeğini hesaplamak zordur. Ancak tutuklananlardan 121’inin ve vurularak öldürülen 13 protestocunun kimliğini doğrulayabildik.
Yaralanan ve öldürülen kişilerin aileleri, tanıklar, Azerbaycanlı insan hakları savunucuları ve İran’daki uluslararası insan hakları örgütleri tarafından sağlanan bilgiler, İran polisi ve istihbarat görevlilerinin Sepah ve Basij güçleriyle birlikte doğrudan ateş açtığını doğruluyor. Ancak İran hükümeti protestocuları öldürdüğünü reddediyor. Rapor ayrıca yetkililerin, yaralanan ve ölen protestocuların vakalarına ilişkin soruşturma yapılmasını önlemek için yaralanan ve öldürülen protestocuların ailelerine nasıl davrandığını anlatıyor.